Serebral Palsi ve Ortopedik Yaklaşımlar
Serebral palsi (SP), beyin gelişiminin gebelik döneminde, doğum sırasında veya yaşamın ilk beş yılında hasar görmesi sonucu ortaya çıkan kalıcı ve fakat ilerleyici olmayan hastalıktır. İlerleyici bir hasar olmamasına rağmen iskelet-kas sistemi başta olmak üzere tüm vücutta zamanla şiddetlenme eğilimi olan ikincil sorunla görülebilmektedir. SP’li çocuklarda sıklıkla spastisite (kas sertliği) artışı, eklem sertlikleri (kontraktür), omurga eğriliği (skolyoz), kalça çıkığı, diz bükülmesi, ayak deformiteleri, dirsek açılmaması ve el fonksiyonlarında bozulma ortaya çıkmaktadır.
Ortopedik açıdan SP’nin yönetimi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bu noktada başta çocuk fizyoterapistleri, çocuk nörologları, çocuk doktorları olmak üzere çok bileşenli ekip çalışması hayati öneme sahiptir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon programları, SP’li bireylerin kas koordinasyonlarını güçlendirmek, eklem hareketlerini artırmak ve bağımsız hareket kabiliyetlerini desteklemek için temel yapı taşlarıdır. Ortez (ortopedik cihaz) kullanımı, yürüme ve denge becerilerinin gelişmesine katkı sağlar.
İleri vakalarda ise cerrahi müdahaleler kaçınılmaz hale gelebilir. Tendon gevşetme (tenotomi), kas transferleri, deformite düzeltici kemik ameliyatları, kalça redüksiyonu ve skolyoz cerrahileri gibi işlemler planlanabilir. Ayrıca, spastisiteyi azaltmak için botulinum toksin uygulamaları da cerrahi dışı etkili bir yöntem olarak tercih edilebilir.
Erken tanı, aile eğitimi ve düzenli takip; SP’li çocukların yaşam kalitesini belirleyici en önemli unsurlardır.
