Çocuğun Yapısına Uygun Spor Dalı Seçilmeli!
Çocuğun kasları yapılan antrenmanlarla güçlenirken kemikler aynı hızda gelişmez. Bu durum da kemiklerde ve kemik büyüme bölgelerinde sıkıntı oluşturabilir. Çocuk, anatomik yapısına ve motor gelişimine uygun spor yapmadığında bu sıkıntı daha da artar. Bu nedenle velilerin çocukları için bir spor dalı seçerken pediatrik ortopediste danışmalarında fayda vardır. Uzmanlar, çocuğu spora yönlendirirken sadece onun kas yapısına, boyuna, kilosuna değil motor gelişimine de bakarlar. El-göz koordinasyonu, zıplama, koşma, tek ayaküstünde durma, tek ayaktan diğer ayağa geçme gibi hareketler değerlendirilerek çocuğa en uygun spor dalı belirlenir. Çocuk kendisi için en uygun spor dalını tercih ettiğinde yaralanmalar büyük ölçüde engellenmiş olur. Çocuğun da – profesyonel anlamda olmasa da – ömür boyu sevdiği sporu yapma ihtimali artar.
Isınma, Esneme ve Germe Hareketleri Önemli!
Çocuğun yapısına uygun spor dalı seçmek, yaralanmaları önlemek için yeterli değildir. Ancak yaralanmaları engellemede antrenman öncesi ve sonrası yapılan esneme ve germe hareketlerini de ihmal etmemek gerekir. Yapılan çalışmalar, spor öncesi germe ve ısınma çalışmalarının dayanıklılığı yüzde 30 oranında artırdığını göstermektedir. Bunun yanında antrenman yaptıran kişinin de konusunda eğitimli ve iyi bir gözlemci olması da önemli bir faktördür.
Yapılan bir araştırmada, kronik ve akut yaralanmalarının en sık görüldüğü dönemlerin, çocuğun bir alt takımdan bir üst takıma geçtiği dönem olduğu tespit edilmiştir. Bu geçiş döneminde çocuktan beklentinin orantısız artması yaralanmaların başlıca nedenidir.
En Sık Görülen Yaralanmalar
Ülkemizde lisanslı olarak spor yapan bir milyon çocuğun üçte birini kız çocuklar, üçte ikisini de erkek çocuklar oluşturmaktadır. Bundan dolayı spor sakatlanmaları daha çok erkek çocuklarda görülür. En sık rastlanan spor yaralanmaları; kas-eklem burkulma ve zorlanmaları, ezilme, çıkık ve kırıklardır. Yapılan spora bağlı olarak değişmekle birlikte en sık yaralanan bölge diz eklemidir. Dizden sonra ise ayak eklemi ve omuz eklemi gelmektedir.
Çocukların travma nedeniyle acile başvurularının yüzde 30’unu spor yaralanmaları oluşturmaktadır. Bu yaralanmaların çoğunluğu 10 – 15 gün içinde geçmektedir. Ancak 10’da biri için 15 günden daha uzun süreli bir tedavi uygulanır. 10.000 yaralanmanın sadece 4’ü sporu bıraktıracak kadar ciddi bir şekilde olmaktadır.
Bu noktada teşhis süreci de büyük önem teşkil etmektedir. Çocuk anatomik olarak yetişkinlerden farklı olduğu için MR sonuçlarının pediatrik ortopedist veya çocukluk çağı radyolojisine aşina radyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Örneğin, yetişkin bir bireyde menisküs yırtığı olarak nitelenen radyolojik görünüm, çocuğun büyüyen diz ekleminde menisküsün normal sayılması gereken bir özelliğidir.
Spora Dönüş Zamanına Dikkat!
Yaralanma sonrası spora dönüş sürecine de çok dikkat etmek gerekir. Erişkinler, tedavi sonrası ağrı hissetseler bile spor yapmaya devam edip belirli bir performans gösterebilir. Oysa çocuklar için ağrılı uzuvlarını kullanmak daha güçtür. Ağrılı bir şekilde spor yaptıklarında spor onlar için bir zevk olmaktan çıkar ve onları spordan soğutur.
Bu durum, çocuğun kas- iskelet sisteminin sağlığı açısından da oldukça önemlidir. Bir çocuk bir spor yaralanması yaşadığında, tedavi sürecince ağrısı devam ettiğinde ve sportif anlamda uzvunu tam kullanamadığında müsabakaya sokulmamalıdır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.